Bugün Doğum Günüm (23 Nisan)

Bugün Doğum Günüm (23 Nisan) ve bugün doğum günümü kutlayan arkadaşların hatırlattığı ve her doğum günümde düşündüren bu şiiri (KALDIRIMLAR) paylaşmayı gelenek haline getirdim.
“ Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin’ derken bu şiirden bende ‘ ben gideyim yıllar dursun” demek istediğim zamanlar oldu ama yaşamın yada yaradılışın gerçeklerini unutmakta olmuyor.
Biz giderken bizler ile giden yıllar ile birlikte bir ömür sürecini tamamlıyoruz. Aslında mesele yolların bitmesi de değil, mesele gidilen yollarda, bitirilen yıllarda güzel hatıralar, güzel insanlar ve güzel anılar bırakmaktır.
Hepimizin yolları, yılları ve geride bıraktığı değerleri çok olsun.
Yaşamımızın amacı olsun, yaşamımızda güzellikler ve güzel insanlar olsun. Fenalıklar ve dünyalıklar bizden uzak dursun.
Bu düşüncelerim ile doğum günümü hatırlatan ve kutlayan, kutlayacak olan tüm dostlara teşekkür ediyorum.
KALDIRIMLAR
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler…
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
NECİP FAZIL KISAKÜREK

Ekrem Öztürk'ün fotoğrafı.