Hayat, tek başına yürünecek bir yol değildir. Yanımızda eşlik edenler vardır; kimi eş, kimi evlat, kimi dost, kimi yoldaş, kimi ise kardeş … Kimi zaman aynı yolda yürüdüğümüzü sandığımız insanlar aslında bambaşka yönlere gidiyordur. İşte bu yüzden, sadece yol değil, yol arkadaşları da doğru seçilmelidir.
Hep söylediğim bir söz vardır: Gittiğin yol kadar, yola gittiğin insanın seçimi de önemlidir. Çünkü kimi insanlar yolu kısaltır, kimi insanlar yolu güzelleştirir, kimi insanlar ise yolunuzu karartır.
Paulo Coelho’nun şu sözü, aslında büyük bir hayat dersi niteliğindedir:
“Dalından şüphe ettiğin ağacın gölgesinde soluklanmayacaksın.”
Ben de diyorum ki: Tercihler, insanın yol çizgisidir.
Doğru tercihler insanı başarıya taşırken, yanlış tercihler insanı uçuruma sürükleyebilir. İnsan ilişkileri de bundan farklı değildir. Yanlış seçimler, bizi yanlış insanlara, yanlış yönlere ve yanlış duygulara götürür. Seçimlerimizin, hayatımıza nasıl bir şekil verdiğini göz ardı edemeyiz.
Bazı insanlar güven verir, yanlarında huzur bulursunuz. Onlarla yürümek, yolu daha anlamlı kılar. Bazıları ise sürekli şüphe uyandırır, huzurunuzu kaçırır ve sizi içsel bir karmaşaya sürükler. İşte burada durup düşünmek gerekir: Bu yolculukta bu insanla yürümeye değer mi?
Hayat bir yolculuktur ve yol arkadaşlarımız, bu yolculuğun en büyük belirleyicisidir. Eğer bir seçim içimize şüphe düşürüyorsa, o seçimden uzak durmalıyız. Çünkü şüphe, bize gerçeği fısıldayan en güçlü iç sestir.
Sonuç olarak, yaşamın en gerçeklerinden biri, bize eşlik eden insanlardır. Kimlerle yola çıktığımız, yolun kendisinden bile daha büyük bir anlam taşır. Çünkü doğru insanlar, yolu da doğru hale getirir. Yanlış insanlar ise, en güzel yolları bile çıkmaza sürükleyebilir.
Bu yüzden, ne yola ne de yol arkadaşlarına tesadüf gözüyle bakmamalıyız. Çünkü hayatın rotasını belirleyen, işte bu tercihlerdir.

Yorum bırakın