2025 yılı, akıl, sağduyu ve özgüvenle hareket edildiği takdirde büyük başarılara imza atılabilecek bir dönemin başlangıcı olmalıdır. Bu yeni yılda dünyada ve çevremizde yaşanan toplumsal olaylardan etkilenmeden, bireysel iyiliğimizi, gelişimimizi, huzurumuzu ve sağlığımızı ön planda tutmalıyız. Ancak, bireysel çabalarımızın yanında küresel sorumluluklarımızı da unutmamalıyız.
Ekosistemin korunması, çevresel sürdürülebilirlik, insan hakları ve bireysel özgürlüklerin savunulması, masum çocukların ve kadınların savaşların en büyük kurbanları olmaya devam etmesi, dünya genelinde açlık, kıtlık ve susuzluğun her geçen gün artması gibi insanlık için kritik öneme sahip meselelerde farkındalık ve çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirmeliyiz. Bu konular sadece haberlerde gördüğümüz olaylar değil, her birimizin yaşamını etkileyen ve geleceğimizi şekillendiren hayati gerçeklerdir.
2025 yılını, kendimizi sorgulama, geliştirme ve keşfetme yılı olarak değerlendirmeliyiz. Bu yıl, cesaretle kendimizle yüzleşerek eksik ve güçlü yönlerimizi anlamak, bireysel stratejik planlarımızı oluşturmak ve sürdürülebilir bir gelecek için küçük de olsa anlamlı adımlar atmak için bir fırsat olabilir. Kendimizi şeffaflaşma ve yenilenme sürecine sokarak, içimizdeki bilgeyi yaşama aktarmaya gayret göstermeliyiz.
Dikkatli ve farkındalık dolu bir gözle kendimize, ailemize, yakın çevremize ve çevresel sorunlara bakarak, değişimi hissetmenin ve algılamanın çabası içinde olmalıyız. Bu çabanın bir parçası olarak, yıllardır çekmecelerde saklı kalmış dertleri, sıkıntıları ve hatta hastalıkları yenmek için kararlılıkla ilerlemeliyiz. Geçmişin yüklerinden kurtularak geleceğe umutla bakmayı öğrenmeliyiz.
Bu hedeflere ulaşmak adına aşağıdaki öneriler yol gösterici olabilir:
Ekosistemin ve çevrenin korunmasına katkıda bulunun. Enerjinizi sadece bireysel mutluluğunuz için değil, gelecek nesillerin yaşanabilir bir dünyada var olması için de harcayın.
Başkalarının yaşamıyla kendi yaşamınızı karşılaştırmayın. Herkesin koşulları ve hikâyesi farklıdır.
İnsan hakları ve bireysel özgürlüklerin savunucusu olun. Adaletin ve eşitliğin sesini duyurmaktan çekinmeyin.
Enerjinizi olumlu şekilde harcamaya özen gösterin. Gevezelik, dedikodu ya da negatif duygularla zaman kaybetmeyin.
Masum çocukların ve kadınların savaşların mağduru olmaması için farkındalık oluşturun. Onların hak ettikleri huzurlu yaşam koşullarına kavuşmaları için destek olun.
Kendi sınırlarınızı bilin, ama sınırların esnetilebilir olduğunu unutmayın. Kendinize inanın, ama alçakgönüllülüğünüzü koruyun.
Kıskançlık ve çekememezlik gibi duygulardan uzak durun. İhtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzu hatırlayın.
Geçmişinizle barış yapın, şimdiyi bozmasına izin vermeyin. Acıdan öğrenin ama onun esiri olmayın.
Her gün dünyayı daha iyi bir yer yapacak bir şey yapmaya çalışın. Bu küçük bir adım olsa bile değerli bir katkıdır.
Doğru bildiğiniz şeylerden asla ödün vermeyin. Haklı bir amaç uğruna çabalamak her zaman anlamlıdır.
2025 yılı, sadece bireysel gelişimin değil, toplumsal ve çevresel dönüşümün yılı olmalıdır. Kendimize olduğu kadar dünyaya karşı da sorumluluk taşıdığımızı unutmamalıyız. Daha adil, daha temiz, daha eşitlikçi bir dünya hayalini gerçekleştirmek için her birimizin üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum.
Bu yılın, hepimiz için sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dolu bir yıl olmasını dilerim.
Ekrem Öztürk 
Yorum bırakın