Nitelikli Çalışanı Vasat Davranışlarla Bitirmek

Bir kurumun en büyük sermayesi, yetkin ve motivasyonu yüksek çalışanlarıdır. Ancak bu çalışanların enerjisini tüketmenin en kestirme yollarından biri, vasatlığı tolere eden bir iş ortamı yaratmaktır. Liyakat yerine yakınlık ilişkilerinin tercih edildiği, adaletin değil ayrıcalığın hüküm sürdüğü yapılarda, nitelikli çalışan zamanla ya sessizliğe gömülür ya da kapıyı sessizce kapatır. Aslında sorun sadece kişisel değil, kurumsal bir çürümenin habercisidir. Çünkü nitelikli olanı harcamak, ortalamaya razı olmak demektir. Ve ortalama, hiçbir kurumu ileri taşımaz.

Neopotizm, yani tanıdık, akraba veya hemşerilik ilişkilerine dayalı kadrolaşma, liyakat ilkesine doğrudan bir tehdittir. Nitelikli bireyler, sadece hak ettikleri konuma değil, aynı zamanda takdir edilmeye de açtır. Ancak iş ortamında niteliksiz ancak ilişkili bireyler sistem içinde sürekli olarak kollanıyorsa, bu durum sadece adaleti değil, motivasyonu da zedeler. En yetenekli bireyler, “ben ne yaparsam yapayım fark etmiyor” hissine kapıldıklarında artık sadece işlerinden değil, kurumdan da uzaklaşırlar.

Vasatlığı görünmez kılan en temel unsur, nesnel ve sistemli bir performans değerlendirme yapısının olmayışıdır. Hedefsiz, ölçümsüz ve geri bildirimsiz bir süreç, kurumdaki emeğin görünürlüğünü yok eder. Bu da nitelikli çalışanın çabasının fark edilmemesine, vasat çalışanın ise “idare etme” pratiğiyle kuruma kök salmasına yol açar. Süreç yönetiminin belirsiz olduğu yapılarda, bireysel sorumluluk dağılır, iş tanımları flu hale gelir, ve sonunda vasatlık norm haline gelir.

Bu olumsuzluklara çözüm olarak;

Liyakat esaslı işe alım ve terfi sistemleri kurulmalı.

Objektif, veriye dayalı performans değerlendirme sistemleri geliştirilmeli.

-Başarılı çalışanların görünürlüğü artırılmalı, takdir ve ödüllendirme sistemleri işletilmeli.

-Kurumsal kültürde vasatlığa değil, gelişime ve öğrenmeye alan açılmalı.

-Kurumsal etik değerler belirlenerek uygulanmalı.

-Tüm bunların ötesinde, yöneticilerin adalet duygusu ve liderlik yetkinliği sürekli geliştirilmeli.

Unutmayın, bir kurumu ileri taşıyan şey sadece planlar ya da stratejiler değil, o planları hayata geçiren yetkin insanlardır. Eğer nitelikli insanları kaybediyorsanız, sadece bir çalışanı değil, geleceğinizi de kaybediyorsunuz demektir. Vasatlığa gösterilen her tolerans, mükemmele vurulmuş bir darbedir.

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑