İsrail, saldırganlığını ABD’nin sağladığı açık himaye ile sürdürüyor. Uluslararası hukuk tanımayan bu katliam makinesi, ancak ciddi ve göze alınmış bir küresel gerilimle durdurulabilir. Ne var ki, ne Körfez ülkeleri ne de diğer Müslüman devletler ABD ile karşı karşıya gelmeye cesaret edebiliyor.
Oysa İslam tarihi boyunca bugünkünden çok daha ağır yenilgiler, büyük felaketler yaşandı. Ama o dönemlerde bile, direnebilen toplumlar ve meydan okuyabilen devletler vardı. Bugünse daha güçlü, daha zengin, daha donanımlı devletler olmasına rağmen; acizlik, suskunluk ve korkaklık hâkim durumda.
Aslında herkes biliyor: Bu yangın, bu zulüm, bu yok oluş sırayla herkese ulaşacak. Ve evet, bir gün bu sıra Türkiye’ye de gelecek.
Devlet yöneticilerimiz mutlaka farkında iken medya İsrail’in saldırganlığını film gibi yorumlarken bir gün sıranın bize gelmesi konusunda ne kamuoyunun ilgisi var ne de bir farkındalık hali… Oysa şimdi düşünme, sahiplenme ve geleceği koruma zamanıdır. Çünkü günü gün ederek, anı yaşayarak, siyasi ve sosyal reflekslerini yitirmiş bir toplum yapısıyla ayakta kalmak mümkün değildir.
Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle birlikte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bilgeliği ile şekillenen Misak-ı Millî anlayışı, hem insanımıza hem de devlet yapımıza yön verdi. Bu da bizi bugüne kadar bölgedeki ateşten nispeten uzak tutmayı başardı. Ancak İsrail’in yayılmacı politikaları açık ve ısrarlı bir biçimde devam ediyor.
Stratejik olarak Dicle ve Fırat arasındaki bölgeye göz dikmiş olmaları artık inkâr edilemez bir gerçek. İsrail’in hedefi sadece Gazze değildir. Suyun, enerjinin ve jeopolitik üstünlüğün olduğu Anadolu’nun kapısına dayandılar.
Türkiye’nin bölgede sahip olduğu tarihi, kültürel ve stratejik ağırlık; İsrail’i ve onun hamisi ABD’yi ciddi anlamda rahatsız ediyor. Çünkü Türkiye, Türk kimliğini ve ulus-devlet yapısını hâlâ koruyabilen nadir İslam ülkelerinden biridir.
Bu durum, Batı’nın çıkar düzenine aykırıdır. ABD’nin planlarında böyle bir Türkiye yoktur. İsrail zaten tahammül edemez bu güce. Bölgede tek söz sahibi olmak isteyen İsrail’in tavrı nettir: “Buranın efendisi benim.”
Ancak tarih göstermiştir ki bu topraklarda efendilik taslayanlar, günü geldiğinde geldikleri gibi gitmişlerdir.
Bugün sessiz kalan İslam ülkeleri, sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Ve maalesef çoğu da kurbanlık koyun gibi bekliyor.
Türkiye, millet olarak bu süreci iyi okumalıdır. Bu sadece bir dış politika meselesi değil; bir varlık, bir istiklal ve bir istikbal meselesidir.
Ve unutmayalım; Terör devleti İsrail Dünyanın felaketi olacak.
#ekremozturk

Yorum bırakın