İnsan Değil Sistem Yönetilir

Yönetim kavramı uzun yıllar boyunca yanlış bir sorunun peşinden sürüklendi: “İnsanı nasıl yönetebiliriz?”
Bu sorunun ardında yatan varsayım ise şuydu: Sorun insanda, çözüm ise onu şekillendirmekte.
Oysa insanı yönetmeye çalışmak, çoğu zaman yönetimin özünü ıskalamak demektir.
Yönetilmesi gereken insan değil, insanla ilgili olanlardır: düzen, ilişki, değer, süreç ve kültür.

EFQM  Modeli, bu konuda oldukça net bir duruş sergiler. Modelin “Liderlik” kriteri, lideri bir kontrol aracı değil, anlam ve yön veren bir figür olarak tanımlar.
Liderin temel görevi; bir vizyon ortaya koymak, bu vizyon doğrultusunda kurum kültürünü şekillendirmek ve bu kültürü kurumun her alanında yaşatmaktır.
Bu anlayış, bireyin yönetilmesine değil, içinde bulunduğu yapının anlamlandırılmasına odaklanır. Lider, insanı değil; sistemleri, değerleri, öğrenme ortamlarını ve katılımcı süreçleri yönetir. İnsan ise bu bütünlük içinde gelişir, katkı sunar, sahiplenir.

Kurum kültürü, yönetimin insana bakışını doğrudan yansıtan bir aynadır. İnsan odaklı olduğunu söyleyen ama onu kontrol etmeye çalışan bir kurumda, güven değil korku, bağlılık değil mecburiyet, gelişim değil itaate dayalı uyum öne çıkar.
Oysa güçlü bir kurum kültürü, insanı merkeze almaz; insana değer verir. Bu çok önemli bir ayrımdır. Merkeze almak, bazen bireyi sistemin önüne geçirir; oysa değer vermek, onu sistemin anlamlı bir parçası yapar.

Yönetim, insanı tekil bir varlık olarak değil, etkileşim içinde olan bir aktör olarak görmelidir. İşte bu noktada kültür devreye girer. Çünkü kültür; kurumun nasıl düşündüğü, nasıl karar verdiği ve nasıl davrandığıdır.
Yönetilmesi gereken de tam olarak budur: Kurumun düşünme biçimi, karar süreçleri ve davranış kalıpları. Bunlar düzenin temel yapıtaşlarıdır.

İnsanı yönetmeye çalışmak, liderliğin zayıflığıdır.
Gerçek liderlik, insanı yönetmek yerine ona ilham vermeyi, katılımını sağlamayı ve güvenle güçlendirmeyi seçer.
Bu yaklaşım, sürdürülebilir başarıyı da beraberinde getirir. Çünkü insanlar bir kurumda kontrol edildikleri için değil, anlam buldukları ve değer gördükleri için var olmaya devam ederler.

Bu yüzden bir kez daha söylemek gerekir:
İnsan değil, insanla ilgili olanlar yönetilir.
Yönetilmesi gereken insan değil; düzen, süreç ve kültürdür.
Ve bu düzende, liderliğin asıl görevi; yön vermek değil, yönü birlikte inşa etmektir.

#ekremozturk
#efqm #kalder

İnsan Değil Sistem Yönetilir” için 2 yorum

Kendininkini ekle

  1. “Çok güzel bir konuya değindiniz. Bu yazı, yönetim anlayışına farklı ve derin bir bakış açısı getiriyor. İnsanları yönetmeye çalışmanın sığ bir yaklaşım olduğunu vurgulayarak, asıl liderliğin sistemleri, kültürü ve süreçleri yönetmekle ilgili olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle ‘İnsan değil, insanla ilgili olanlar yönetilir’ ve ‘Liderliğin asıl görevi; yön vermek değil, yönü birlikte inşa etmektir’ cümleleri, geleneksel yönetim kalıplarını sorgulayan çok güçlü ifadeler.”

    Beğen

    1. Çok teşekkür ederim, bu derinlikli değerlendirmeniz beni gerçekten mutlu etti. Yönetimi sadece talimat vermek, kontrol etmek veya insanları yönlendirmek gibi dar bir çerçeveden çıkarıp; kültürü, sistemi ve süreçleri birlikte inşa etmek olarak görmek gerektiğine inanıyorum.
      “İnsan değil, insanla ilgili olanlar yönetilir” yaklaşımı tam da bu nedenle önemli… Çünkü insan, yönetilecek bir nesne değil; değer katacak, birlikte yol yürünecek bir özne. Liderlik de ancak insanların potansiyelini açığa çıkaran bir ortaklık olunca anlam kazanıyor.
      Bu bakış açısının karşılık bulması ise benim için çok kıymetli. Değerli yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.

      Beğen

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑