Elinde Olanı Küçümsememek

Elinde Olanı Küçümseme; Bir Zamanlar Buna Sahip Olmayı Dilemiştin…
İnsanoğlu, sahip olduklarına zamanla alışma ve bu değerleri kanıksama eğilimindedir. Hayatımızda bir dönem uğruna çaba harcadığımız, rüyasını kurduğumuz veya dualarımızda yer verdiğimiz bir şeye sahip olduğumuzda, onun ilk günkü heyecanı ve parlaklığı çoğu zaman yavaş yavaş azalır.
Oysa bu söz bize, şükretmeyi ve “anlık tatmin tuzağı”na düşmemeyi hatırlatıyor. Bir başarı, bir ilişki, bir eşya veya yaşam standardı… Hangisi olursa olsun, ona ulaşmak için harcadığımız emek ve duyduğumuz arzuyu unutmamak, elimizdekilerin değerini anlamamızı sağlar.
Hayat bir süreçtir. Bir zamanlar imkânsız gibi görünen bir hedefe ulaştıktan sonra gözlerimiz hemen daha büyüğüne kayar. Bu doğal bir ilerleme dürtüsüdür; fakat bu söz bize bir nefes almayı, mevcut konumumuzu takdir etmeyi fısıldar. Çünkü bugün bize sıradan gelen şey, bir zamanlar en büyük hayalimizdi.
Değer bilmek, yerinde saymak anlamına gelmez; şükretmek anlamına gelir. Şükreden insan huzur bulur, huzur bulan insan ise daha sağlam adımlarla yeni hedeflere yürür. Şükür, bugünü kıymetli kılar, yarına da umut taşır.
Bir düşünürün dediği gibi: “İnsanı mutsuz eden yoksunluk değil, kıyaslamadır.” Elimizde olan, bir başkasının sahip olduklarıyla kıyaslandığında önemsiz görünebilir. Ama gerçekte, o şey bir zamanlar tüm kalbimizle dilediğimiz bir nimettir.
Sonuç olarak bu söz bize iki güçlü ders verir ki; ilki Minnet: Şimdi sahip olduklarını gör ve değerini bilmetir. Diğeri ise Hedef: Yarın için daha iyisini iste, ama bugünü küçümsemeden demektir.
Çünkü hayat, ne sadece hayallerin peşinde koşmak ne de yalnızca sahip olduklarına tutunmakla anlamlı olur. Asıl zenginlik, ikisinin dengesinde gizlidir.

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑