Aklınızı, insanları değiştirmeye takmak beyhude…

Aklınızı, insanları değiştirmeye takmak beyhude…
ve sizin zamanınız çok kıymetli,
Öyleyse ne yapalım?

Sevin.
Hep sevin.
Dönün, dolaşın, yine sevin.
Eşinize, çocuklarınıza, ana-babanıza, akrabalarınıza, komşularınıza, yolda gördüklerinize, çiçeklere, böceklere, kuşlara, kedilere, köpeklere karşı içinizde bir sıcaklık olsun.
Ve saklamayın bunu, sıcaklığınızı hissetsinler.
Sevginin olduğu yerde menfaat olmaz, kötülük olmaz.
Sevginin getirdiği gücü küçümsemeyin.
Sevgi, mutluluğunuzun anahtarı…

***

İyilik yapın.
İyilik için karşınıza çıkan her fırsatı değerlendirin.
Ama ertesi sabah yaptığınızı unutun.
Karşılık bekleyerek ya da beklentili bir iyilik, zaten iyilik değildir ki…
Sizi mutsuz bile eder.
Çünkü karşınızdaki kişi beklentinizi yerine getirmezse hayal kırıklığı yaşayacaksınız.
Ne lüzumu var!
Mutlu ettiğiniz bir insanın teşekkürle bakan bir gülüşü, bir dokunuşu ya da bir duası yetmez mi?
Hangi karşılık bundan değerli?

***

Değerinizi bilin.
Siz Allah’ın cc şerefli bir kulusunuz.
Bunu unutursanız zillete düşersiniz.
Bu şuurla kendinize ne kadar saygılı olursanız karşınızdaki de size o kadar saygı duyacaktır.
Dünyaya bir böcek olarak da gelebilirdiniz, bir papatya olarak da…
Ama şükür ki insanız.
Size bir akıl ve hür irade verilmiş.
İşte size mutlu olmanız için çok iyi bir sebep…