“Herkes kendisinden önce gelip kendisini etkileyen kişileri itiraf edecek kadar gerçekçi olmalıdır.” Sabahları her günü önemli bir günmüş gibi düşün. Her şeye açık ol ve her şeyi dinle. Hayatınla barışık ol. Evinin dışında sarhoş olmamaya çalış. Hissettiklerini özgür bırak, kendi biçimini bulacaktır. Karalama defterleri ve özensizce yazılan daktilo sayfaları sevinç kaynağın olsun. Zihninin derinlerindeki sonsuzluktan... Okumaya Devam et →
Sosyal medya ile iletişim kurmak
İnsanların birbirleri ile birebir olan iletişimini yok ettik. Yüze konuşmaz olduk. Nasıl bir İnsan olduk.. Hadi yerdiğimizi söyleyemezken neden sevdiğimizi söyleyemiyoruz. Bu nedir ve neyin korkusu var. Sorunları birebir söylemek yerine facebookta paylaşıp, görmesini beklemek ve tepkisini ölçmek yeni bir iletişim aracı oldu. Yan yana çalışan insanlar, aynı evi paylaşan eşler, kardeşler, dostlar, sevenler, nefret... Okumaya Devam et →
Ne Kadar Zengin Olduğumuzun Farkında mıyız?
Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber aslında ne kadar trilyoner insanlar olduğumuzu ama farkında olmadığımızı hatırlattı bana. Haberde Amerika'da en gelişmiş teknolojiyle üretilen biyonik kolun özellikleri anlatılıyordu. İşlevsel olarak canlı bir kol kadar kullanılamasa da görünüm itibariyle canlı bir kola benzetebilmenin mutluluğunu yaşıyordu bilim adamları. Haberin ne kadar şükretsek azdır dedirten kısmı ise, biyonik kolun maliyetiyle... Okumaya Devam et →
Sağlık çalışanlarının, 14 Mart “Tıp Bayramın”larını kutluyorum.
İki yılı geçkin bir süre görev yapmış olduğum Kamu Hastaneleri sürecinde, insanı yaşatmaya ve insanlara daha sağlıklı bir yaşam sunmayı ilke edinen, bu kutsal ve saygın mesleği büyük fedakârlıkla yerine getiren, en güç koşullarda bile sağlık hizmetinin özveriyle sunmanın çabasını veren sağlık çalışanlarını yakından tanıdım ve çalışma koşullarını gördüm. Bunlar içerisinde çok değerli ve gerek... Okumaya Devam et →
ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMAK VE İŞSİZLİK
Mezun Oldum, “İş Verin Bana”… Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan işsizliğin en çok etkilediği kesim genç nüfus olup, bunlar içerisinde ise yeni mezun olanlar daha çok etkilenmektedir. Okullaşma ile birlikte ilk ve orta eğitim alan nüfusun sayısının artmasına paralel olarak artan ve her kentte açılan Üniversiteler ile yükseköğretim görenlerin sayısı da artmıştır. Bu artış... Okumaya Devam et →
Dostum, “faydasız bildiklerini unut” diyor, Şems-i Tebrizi hazretleri..
l "Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne fayda getirmeyen bilgilerini silmekle başla” Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. Gıybet etme sakın,bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.Birini nekadar çok aşağılar... Okumaya Devam et →
SEN KENDİNİ YÖNETİCİ SANIYORMUSUN?
Yöneticilik, belirli yetkinlik ve deneyim gerektiren bir kariyer sürecidir. Sadece yetkinliğe yada sadece deneyime sahip olunmak yöneticilik için yeterlimidir? Belirli yetkinliklere sahip olmak yönetici olmak için yeterli olmaz. Yetkinliğin yanı sıra mutlaka iş deneyimi hatta yaşam deneyimi gerekir. Çok iyi bir eğitim almış olabilirsiniz. Yöneticide olması gereken yetkinliklerin birçoğuna da sahip olabilirsiniz ancak deneyim sahibi... Okumaya Devam et →
UNVAN, STATÜ VE MAKAM DERDİ OLANLARA BİR HİKAYE..
Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?” “Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.” Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: “Sen kimsin?” “Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara. “Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca. “Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam. “Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca. “Vezir” demiş adam. “Daha daha sonra ne olacaksın?” “Bir ihtimal sadrazam olabilirim.” “Peki, ondan sonra?”... Okumaya Devam et →
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.